4 Aralık 2013 Çarşamba

Futbolcuların Unutulmaz Saç Stilleri

Alessandro Del Piero'nun Favorileri:


Juventus dediğinizde akla gelen ilk futbolcu kuşkusuz Alessandro Del Piero'dur. Del Piero diyince de önce muhteşem serbest vuruşlarını sonra da favorilerini hatırlıyoruz. 1993'te geldiği Juventus'la sayısız başarının altına imzasını koyan Del Piero, kendine özgü stiliyle 70'lerden kalma favorileri post-modern çağlara taşıyordu. 90'larda nice genç futbolsever (hatta Hakan Şükür bile!) Del Piero'ya benzemek uğruna favori bıraktı ancak sonuç hüsran oldu...




Roberto Baggio'nun At Kuyruğu:


Tekniği ve oyun tarzıyla İtalyan olmaktan çok uzakta duran Roberto Baggio, saç stiliyle de alışılmış İtalyan tarzının dışına çıkıyordu. 1994 Dünya Kupası'nda penaltıyı kaçırarak kupayı Brezilya'ya verse de İtalyanlar ona Il Divin Codino (Kutsal At Kuyruğu) unvanını vermekten vazgeçmediler. Fiorentina, Juventus, Milan ve Inter gibi dev kulüplerde forma giyen Baggio, 45 yaşında olmasına rağmen at kuyruğundan vazgeçmiş değil.


Taribo West'in Tanımlanamayan Stili:


Rivayet odur ki Taribo West, futbola başladığı yıllarda gittiği dalgın bir berberin marifetiyle bu saç stiline kavuşmuştur. Nijerya'nın Avrupa'nın devlerini salladığı dönemde sol bekte forma giyen West, tarihin en ilginç saç stiliyle sahalarda arz-ı endam ediyordu. İtalya'da Inter ve Milan formalarıyla pek de başarılı sezonlar geçiremeyen West, ayakkabı bağcığına benzeyen saçlarıyla herkesin sempatisini kazanmıştı. Ülkemizde ise mahalle berberine gidip West saçı yaptırmak isteyen herhangi bir çocuğa rastlanmamıştı. Aslında tüm dünyada rastlanmamıştı!


Fabian Barthez'in Keli:


Giydiği 16 numaları formayla Fransız kalecilere ilham kaynağı olan Barthez, saçsız kafasıyla da dikkatleri üzerine çekiyordu. Keline eklediği top sakalıyla garip kalecilik tarzını maskelemeye çalışan Barthez, 1998'de Dünya Kupası'nı ve 2000'de Avrupa Şampiyonası'nı kazanan Fransa takımlarının kalesini koruyordu. Öyle ki Fransa devlet başkanı Jacques Chirac, Euro 2000 zaferinden sonra Barthez'in kelini öpüyordu. Barthez'in tarzının ülkemizdeki bir numaralı takipçisi ise Ömer Çatkıç'tı!



Rüştü Reçber'in 'mullet'ı:


Türkiye'nin milli takımlar düzeyinde sesini duyurmaya başladığı dönemlerde kaleyi koruyan Rüştü Reçber, yıllar geçtikçe bir fenomene dönüşecekti. Ne yazık ki Rüştü, kurtarışlarındaki başarısını saç stiline taşımayı başaramadı. İlk yıllarında İngilizlerin 'mullet' diye tabir ettikleri saç stiline sahip olan Rüştü, yıllar geçtikçe kontrolden çıktı. Uzun saçlı halini gözlerinin altına sürdüğü siyah boyalarla birleştiren Rüştü, pek çok küçük çocuğun zihninde bir korku ögesi olarak yer etmeyi başardı.







Gheorghe Hagi'nin Sarışınlık Denemesi:


1998 Dünya Kupası'nı izlememiz için en önemli nedenlerden biri olan Gheroghe Hagi, ülkesi Romanya ile oldukça başarılı maçlar çıkarıyordu. G Grubu'nda mücadele eden Romanya, grubun favorisi İngiltere'yi yenerek lider olarak bir üst tura yükselmişti. Bunu kutlamak isteyen oyuncular da saçlarını sarıya boyatma kararı almışlardı. Ancak sarı saçlar Hagi'nin karizmatik duruşuna hiç yakışmamış, Romanya, Hırvatistan'a 1-0 yenilerek evine dönmüştü.



Carlos Valderrama'nın Afrosu:


Kolombiya Milli Takımı'nın Dünya Kupaları'nda boy gösterdiği yıllardan akıllarımızda kalan iki isim vardı. Çılgın hareketleriyle kaleci Rene Higuita ön plana çıksa da kadife bilekli Valderrama'nın afro saçlarıyla oyun tarzı kafamızda örtüşmüyordu. Çocukken "Saçlarının arasına kalem filan koyar" diye dalga geçtiğimiz Valderrama futbolu bırakınca Kolombiya da Dünya futbol sahnelerinden ufak ufak çekilmişti.






Alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder